21 Mayıs 2012 Pazartesi

Bir takım saplantım var sormayın!

Herhalde genetik! Annem de benim gibi. Özellikle ev için alacağımız her şeyin takım olmasına gayret ediyoruz.

Çarşaf mı beğendik, yastıkları ve yorgan kılıfı da varsa birlikte alıyoruz.

Salonun bir yerine sehpa mı gerekiyor, bir eşi var mı soruyoruz; sağ tarafa koyduysak sola da koyalım, diye. Böyle eş tutkusu ve takım ruhu yani...

Öyle olunca da bardak takımı mı aldık, bardağın biri kırıldı mı "hepsi kırılsın da yeni bir takım alalım" diye gözünün içine bakıyoruz.

En çok da yemek takımları zorluyor bizi. Yok efendim 96 parça, 84 parça, 148 parça gibi tuzluğundan çerez tabaklarına, fincanından çorba servisine kadar bir sofrada aklınıza gelebilecek her parça takımın içinde var.

Düşünsenize tuzluğunun kırıldığını ya da tabaklardan birinin... At bütün takımı çöpe... Tabi atmıyoruz ama içimiz buruk, kalbimiz kırık o takımı kullanmaya devam ediyoruz.

Her bir parçasını elimize aldığımızda aklımıza o kırılan tuzluk geliyor ve her seferinde “tuh ya, takım da gitti” kaygısı sarıp sarmalıyor. İçimizde bir yerlerde “keşke içinde takımın bulunduğu şu dolap rafı takımla birlikte aşağıya düşse de o bahane ile yeni bir takım alsam” durumu var.

Abartıyor demeyin! İnanın benim gibi olanlar beni çok iyi anlıyordur.

Geçenlerde Porland’ın Nişantaşı mağazasının açılışındaydım. Markanın Kurumsal İletişim Yöneticisi Esen Karatekin de orda. Bizleri ağırlıyor... Ayaküstü sohbet arasında bu takım ruhumdan bahsettim. Porselen takımlarda en çok içimi acıtanın takımın bir parçası gittiğinde tümü gitmiş gibi üzülmem olduğunu, söyledim.

“O zaman size bir müjdem var”, dedi Esen Hanım. “Porland’dan bir takım alırsanız 10 yıl süre boyunca takımdan herhangi bir parça kırıldığında o parçayı sipariş verebiliyor ve yenisini yaptırabiliyorsunuz.”

“Nasıl yani?” dedim “Kırıldı mı hemen aynısından sipariş ver, yapılıyor mu?”

Öyleymiş... Takım hep takım yani... Daha ne isteyebilirim ki...

Laf aramızda bir de Kaya&Maya koleksiyonunu bayıldım. Dostluk ve aşk bu kadar mı güzel durur bir porselende...

Babalar Günü için de İstanbul koleksiyonunu bir görün derim. Biz babamıza alıyoruz J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder