14 Mart 2012 Çarşamba

Bıldır yenen hurmalar bir gün gelir tırmalar


Dengesiz, deli, paranoyak, risk almaktan kaçınan bir lider, gayri resmi bir ilişkisi var, mükemmeliyetçi, işkolik, müthiş, zayıf karakterli, botokslu, beceriksiz, sözünü tutmaz, tehlikeli, seksi, teflon… Bunların hepsi çeşitli bürokratlar tarafından dünya liderleri, yöneticileri, başkanları, politikacıları için söylenmiş sözler imiş. Wikileaks yayınlamış. Onun yalancısıyım.
Nerede, nasıl, ne zaman söylendi, kim söyledi, nasıl söyledi, niye söyledi? Çok da önemli mi? Adı üzerinde dedikodu. Burada şunu öğrendim ki, mevkiiniz, gücünüz kudretiniz ne olursa olsun, dedikodu yapıyorsanız yapıyorsunuzdur. Yapmıyorsanız da birileri sizin yaptığınızı iddia edebiliyor.
Dedikodunun mevkisi yok. Yeri yok. Zamanı yok. Sınırı yok.
Gerçekliği var mı? Belli değil.
İyi şeyler mi söylenen? Değil.
Faydalı mı? Eğlenmek istiyorsanız kısa bir süreliğine sizi eğlendirebilir, bu sizin için fayda ise.
Dedikodunun faturası çok ağırdır aslında. Ve birileri hakkında bir yerlerde sarf ettiğiniz sözler gün gelir başka bir yerlerde, bir şekilde karşınıza çıkar. Söylemiş misinizdir, söylememiş misinizdir, şaibeli! Aslı astarı var mıdır bilinmez ama ortaya karışık söylenmiştir bir kere. Ondan sonra da çık işin içinden çıkabilirsen.
Söyleyen, söyleten, dinleyen, söylenene konu olan, duyduğunu başkasına anlatan herkesin bir şekilde midesini bulandırır.
Dedikodu konusunda üçlü filtre testi gerçekten çok zamanlar işime yaramıştır. Gerçek, iyi ve faydalı süzgeci. Mümkünse bu üç süzgeçten geçirmeye çalışırım bir şekilde bana gelen bilgileri. Ve o nokta da gelen birçok bilgi anlamlarını kaybeder.
Bu günün ardından… Ben Funda Çamözü… Her zaman söylerim, hakkımda yapılan en iyi dedikodu kulağıma ulaşmayandır, diyorum ve okurlarıma aslı astarı olsun olmasın, dedikodulardan uzak günler diliyorum.
Üçlü filtrenin hikayesine gelince…
Bir gün biri Sokrates’e arkadaşıyla ilgili bir şey söylemek ister. Sokrates durdurur onu, ardından diyalog başlar:
“Öncelikle birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğuna emin misin?”
“Hayır, aslında duyduğum bir şey”
“Peki, söyleyeceklerin iyi bir şey mi?”
“Hayır, tersine..”
“Peki, işe yarar mı?”
“Hayır…”
“Eğer söyleyeceklerin iyi, doğru ve faydalı değilse neden bana söyleyeceksin?”

30 Kasım 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder